21 Ekim 2009

Wolfsburg 0-Beşiktaş 0

Neyse en azından benim korktuğum gibi olmadı.Buna da şükür demek lazım.Beşiktaş ın bu sene şu grupta oynadığı 3 maça bakıyorum da Beşiktaş yerine Galatasaray veya Fenerbahçe olsaydı şu anda 3 maçta 9 puanla liderdi demekten kendimi alamıyorum.Gerçekten.Beşiktaş ın bulup bulabileceği en kofti 3 takım bunlar.Renk aşkıyla söylemiyorum.ManU maçına bakın 90 dakika ne oynadılar.Sonra CSKA maçı ve şimdi Wolfsburg.(En azından) oynamaya çalışan hep bizim takım bir şekilde golü bulup maçı alan karşıdaki takım.Şu takımın içinde ayağı yere basan 2 adam olaydı bugün ekstra 4 puanımız daha olabilirdi.
Baştan saymaya başlayalım.İlk 20 dakika yemin ederim saydım 20 kez top Rüştü ye geldi.4 ü veya 5 i rakip atağından geri kalanı bizim geri paslarımızdan.Rüştü ye her top gelişinde ortalama 10 saniye topun onda kaldığını düşünürsek.Yani ilk 20 dakika sahada topla en çok oynayan oyuncu bizim kalecimizdi.Bu işin bir tarafı.İkincisi Rüştü nün degajla oyun kurmaya çalışması.Yahu bir takımda libero ne işe yarar kardeşim.Kaleciden veya stoperlerden gelen toplarla oyun kurmak ve ileri taşımak değilmi.E nerde bu adamlar?Yok.Çünkü bu takım da geriden top çıkaracak libero yok.Ne Fabian ne Fink o kalibrede değiller.Öyle olunca da Rüştü kendine gelen her topu degajla ileri fırlattı.Her topta rakibe gitti tabi.Üzülmez e lafım yok o elinden ne geliyorsa onu yapıyor.Lafım koskoca Beşiktaş a bir sol bek bulamayan beceriksizlere.Hala daha İsmail in defansı yok diye yazanlara da uyuz oluyorum.Adam defans oyuncusu değil bütün tribün anladı bir siz anlayamadınız.Sağ bekte adamımız var.Sakat veya cezalı değilse orası Toraman ındır.Ferrari ve Sivok her zamanki gibi.Top kutuya geldiğinde oyunda göründüler.Orta sahada Mustafa Hoca nostalji yapıp Tello yu göbekte oyun kurucu olarak denedi geçen seneki gibi ama olmadı.Tello da o eski Tello değil.Ekrem nerenin oyuncusu 2 sene oldu ben anlamadım.Sol desen sol değil sağ desen sağ değil.Rıdvan Hoca nın dediği gibi bu adamın birinci ayağı hangisi.Kendi çizgisinde oynayanlardan biri de Bobo.Ama nedense bu senenin genelindeki gibi bu akşamda Bobo hiçbir zaman olması gereken terde değildi.Belki Nihat ın sağdan soldan araya girmesiyle kafası karıştı bilmiyorum.Güzel fırsatlarda buldu ama son vuruşları hep kötüydü.Ve Nihat.Şu takımda Beşiktaşlı kimliğine en fazla sahip olması gereken adam.Galiba bir tek Nihat bunun farkında değil.Hep tek ayağının üstünde adam.Şirazesi bozuk terazi gibiydi.Zamanın o aralara süratle kaçan Nihat tan eser yok.Bunun yaşıylada bir ilgisi yok koştuğu zaman hala çok sağlam koşuyor.Başkan Nihat ı transfer ederken "sen benim en büyük hayalimsin" demiş.Doğrumu yalanmı bilmem.Ben kolpa basının yalancısıyım.Ama Demirören in en büyük hayali buysa sıçtık demektir gayet net.
Bu Wolfsburg da geçen seneki Wolfsburg değil.Ne forvetleri ne orta sahası ne defansı.Hele defansı evlere şenlik Bundesliga da 9 maçta 16 gol yediler.Defans ve defansif orta sahayı İtalyanlaştırma hevesleri yüzünden.Ne halta yaradıysa.Yalnızca top Dzecko-Grafite-Misimoviç üçlüsünden birine gelince yüzümüz gerildi o kadar.Hani maçı anlatan Ertem Şener top ne zaman Dzecko nun ayağına gelse yüreğimiz ağzımıza geliyor dedi ya,aynen öyle.Bunun biraz da milli maçlar vs yüzünden bu çocuklarla fazla yüz göz olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum

ManU Rusları da yenip hemen hemen bu defteri kapattı.Aslında bizim için iyide oldu.Wolfsburg maçını alsaydık daha iyi olacaktı ya neyse.Ben içerde oynayacağımız 2 maça güvenerek bir ihtimal Uefa kupası olabilir diyorum.Gruptan çıkmayı hepten unutun zaten.Hem çıksak da ne yapacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder