19 Aralık 2009

Bitti nihayet


Çifte kupayla biten sezonun ardından kadronun da neredeyse bozulmadığını da hesaba katarsak yeni sezon öncesi hocalarını ve kadrolarının önemli bir kısmını yenileyen Fenerbahçe ve Galatasaray a oranla daha avantajlı başlayacağımızı düşünmüştük.Hatta öyleki Mustafa Denizli bu oyun anlayışını (geçen sezonun 2.yarısından bahsediyorum) sürdürdüğü takdirde 26. veya 30. haftayı beklemeden şampiyonluğun geleceğine inananlardandım açıkçası.Lig öncesi süper kupa maçında Fener e yenilmemiz de uyandırmadı bizi ve takımı yönetenleri.

Sezon kabus gibi başladı.6.hafta bittiğinde Galatasaray ve Kayseri ye kaybedip,Belediye,Gençlerbirliği ve Gaziantep le berabere kalmış sadece bizim oğlanın takımı Antalya yı yenebilmiştik.Fenerbahçe ve Galatasaray elektrikli süpürge misali ligi süpürürken daha 6 haftada 12 puan geriye düştük.Sonra 8 haftalık 3 puan serisi.Son 3 haftada kaybedilen 7 puan da bonusu oldu ve sezon bitti.İyiki de bitti.Bitmese en iyi ihtimal tansiyon hastası olacaktık yada en beterinden kanser.

Şu ilk yarının en çok akılda kalan tarafı;kesin kaybederiz hatta fark yeriz dediğimiz maçların tümünü kazanıp kesin kazanırız dediğimiz maçların tümünde de puan kaybetmemiz olacak şüphesiz.Bu da gösteriyorki bu takımın bir ortalaması yok.Bu kafayla gittiği sürece sezon sonuna kadar da olmayacak.Aslında bu sezon bu takım neden bu halde sorusunun cevabını hoca kazandığımız ManU maçından sonraki röportajında kendi ağzıyla söyledi.Gelen şampiyonluktan sonra hoca başkana kesin bırakıyorum diyor,başkan kabul etmiyor,git 10 gün tatil yap,düşün sonra cevap ver diyor.10 gün sonra da değişmiyor hocanın kararı ama başkanın bastırmasıyla hayır diyemiyor ve kalıyor.Yani anlayacağınız geçen sezonun sonundan itibaren hoca kafasında bitirmişti Beşiktaş ı.Zoraki yapılan sözleşmede hocanın kaybolan motivasyonu geri getiremedi.Hocanın takıma tekrar ısınması ligde 6 haftaya maloldu.Şampiyonlar ligini saymıyorum bile.

17 hafta sonunda benim nacizane futbol bilgimle gördüğüm şu.Takımın geride oynayan 6 oyuncusunda sakatlık,ceza durumları hariç bir problem yok.Tek santrafor oynayacaksak forvette de sorun yok.Bobo kesinlikle bu takımın ilk santraforu.Onu düzenli oynattığında gol sıkıntısı çekmeyeceğini hoca da anladı sonunda.Asıl sorun ortasahada.Oyunun lideri yok.Geçen sezonun ikinci yarısının ortalarından itibaren Tello yu ortasahanın ortasına oyun kurucu olarak monte eden hoca maalesef bu sezon ondan aynı bölgede istenen verimi alamadı.Tello da durumlar biraz farklı.Ortak görüş istediği parayı alamadığı için oynamadığı yönünde.Şu görüntüsüne bakarak da bunu söyleyenlere hak vermemek elde değil.Tüpçünün kariyerindeki en büyük fiyaskosu(Nihat da hala kararsızım) olarak tarihe geçecek belki de koltuğuna malolacak(inşallah) Tabata da olmadı zaten olmazdı.Kala kala elde bir Delgado kalıyor ki onun halini de "avucuma ne tükürdünki yüzüne çalayım" atasözü çok güzel özetliyor.Naçizane görüşüm Delgado konusunda büyük beklentiye girmek yanlış olur.Sonuç olarak bu takıma acilen bir oyun kurucu lazım.İçerden mi bulursun dışardan mı bilmem ama lige devam edeceksek mutlaka oraya adam alınmalı.Benim hep hayalimde Özer vardı ya onuda Fener kaptı.Keşke Topuz un peşinden koşacağımıza bu adamda ısrar etseydik.Ama bu başkan onuda yüzüne gözüne bulaştırırdı orası ayrı.

Gelelim kanatlara.Orda adam sorunu yok sıkıntı hocanın yanlış tercihleri.Sezon başından beri Beşiktaşla ilgili cümle kuran her Allahın kulu bu takımın sol açığının ısrarla İsmail olduğunu söylüyor.Ama hocada keçi inadı olmalı ki o da ısrarla bu çocuğu oynatmıyor.Halbuki düzenli şans bulduğunda neler yaptığını o da biliyor.O zaman sebebi ne bu anlamsız inadının.Orasını bir Allah bir de hoca bilir.Sağ tarafta da durum farklı değil.Orda da tüpçünün diğer fiyaskosu Nihat ta ısrar ediyor hoca.Bazen de fantezi yapıp Tello yu falan oynatıyor.Sanırsın Tello Messi dir.Halbuki iki ayağını da kullanan bir Ekrem var elinde,sonra geldiği günden beri yüzüne bakılmamış,üvey evlat muamelesi görmüş Rıdvan diye bir çocuk var.Anlaşılan sadece kağıt üstünde var.Hayalimdeki ilk onbirin sağında Rıdvan ı,solunda İsmail i oynatırım hep.Marifet 19 yaşında futbolcuyu almak değil,marifet 19 yaşındaki futbolcuyu oynatabilmektir.Biz marifetsiz olduğumuz için ağzımız açık izleriz Barcelona yı.

24 Ocak a kadar ligler tatil ama kupa maçları var arada.Yani pek bir sezon arası olmayacak tıpkı geçen seneki gibi.En azından sakatlar düzelir o arada.Ferrari,Rüştü,Hakan kafadan 1 ay yok zaten.Yemişim Türkiye kupasını zaten.Uefa ya katılmaktan başka bir boka yaradığı da yok.Anadolu takımlarıyla Fenerbahçe nin derdi o.Hoca da düşünse böyle ya.Üvey evlat muamelesi yaptığı oyunculara şans verse en azından şu kupa maçlarında.Kimbilir kaliteyi uzaklarda aramaya gerek kalmaz belki de.

Bir de kongre var ki o en mühimi.Biz şu sezonun hesabını yapıyoruz ama o kongre Beşiktaş ın belki 10 belki 20 yılının kaderini çizecek.Görünen tabloda hiç de ümitli değilim açıkçası.Bu tüpçü gene ne yapar ne eder kazanır gibime geliyor ki elimden de hiçbir şey gelmez.Elinden gelenler kongre üyeleri.İnşallah ellerini cüzdanlarına değil de vicdanlarına koyarlar bu sefer.Şu adam tek gitsin başımızdan varsın kaybedelim şampiyonluğu bu sene.O günleri görmeyi nasip eyle Ya Rabbim.Amiiin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder