14 Aralık 2009

Kümesteki Kartal


Meşhur hikayedir yıllardır anlatır durur herkes.

"Zamanın birinde her nasıl olduysa bir kartal yumurtası yuvasından düşer.Oralarda gezinen şaşkın tavuğun biri de yumurtayı görür,kendi yumurtalarının arasına koyar.Zaman gelir geçer.Bütün yumurtalar birer birer çatlar,civcivler ortaya çıkar.Bizim talihsiz yavru kartal da açar gözlerini hayata.Kümesteki diğer tavuklar ve civcivler bu şekli şemali bozuk civcivi yadırgasalar da zamanla alışırlar.Yavru kartal da tavukların arasında tavuk gibi yaşar,tavuk gibi davranır ve tavuk gibi büyür.Birgün havada uçan birşey görür.Hemen annesi bellediği tavuğa koşar ve sorar:


- Anne bu nedir?


- O kartaldır ve göklerde uçar.


- Ben de onun gibi uçmak istiyorum.


- "Hayır" der annesi."Sen bir tavuksun ve tavuklar uçamaz.Yıllarca bütün tavuklar kartallara özendiler ve uçmaya çalıştılar.Ama beceremediler.Boşuna uğraşma sende uçamayacaksın"


Aslında ne olduğunu kim olduğunu bilmeyen yavru kartal annesinin bu sözlerinden sonra kendisinin bir tavuk olduğunu kabullenir.Bir tavuk gibi yaşar ve tavuk gibi ölür.



Şimdi bu hikayeyi tersine çevirelim ve kartal yavrusunun yerine tavuk yavrusunu koyalım.Kartal yumurtalarının arasına bir tavuk yumurtası karışmış olsun ve hikaye böyle devam etsin.Aslında tavuk olan çakma kartal bahçede yemlenen tavukları görsün ve anne kartala bunlar nedir desin.Anne kartal da:


- "Onlar tavuktur yavrum.Gölgelerinden bile korkacak kadar tırsaktırlar.Sabahtan akşama kadar yem yiyip gıdaklarlarlar.Karakteri biraz sağlamsa günde 1 kez de yumurtlarlar.Sen sakın onlara özenme.Sen bir kartalsın.Göklerin hakimisin.Herkes senden korkar.Bu koca gök kubbede hiçbirşey senin sırtını yere getiremez" desin.Tabi civciv,kartalın özelliklerine asla sahip olamayacaktır.Belki dağ başındaki yuvasından uçmaya çalışırken yere çakılıp ölecektir.Belki de yuvadaki üvey kardeşleri "bu kartal falan değilmiş lan" deyip mideye indirecekler."

Beşiktaş ın bu seneki kadrosuna şöyle bir göz attığımızda böyle iki tip oyuncu karakteri görüyoruz.Bir yanda kartalın niteliklerine sahip olmadıkları halde kartal gibi mücadele eden an azından mücadele etmeye çalışanlar öte yanda bir kartalın tüm özelliklerine sahip oldukları halde tavukmuş gibi davrananlar.Sıkıntıda burdan başlıyor zaten.Bu takımın bir ortalaması yok.Bu takımın içinde bir "çok iyi" ler var birde "çok kötü" ler.16 lig maçının 13 ünü ya tek farkla kazanıp ya tek farkla kazanmamızın başka bir izahı da yok.Kazanıp kaybetmemizde tamamen "çok kötü" kategorisindeki oyuncuların performansına bağlı.Biraz iyi oynarlarsa kazanıyoruz,biraz daha kötülerse kaybediyoruz.

Bu takımın ortalaması yok dedik.Özellikle son iki yıldır da hiç olmadı.Ne oyun olarak ne de kadro olarak bir hafta gördüğümüzü diğer hafta göremedik.Bunda sahadaki oyuncular kadar belki ondan da fazla hocanın suçu var.Bu takım bu haliyle bu oyunu oynayamaz.Hala ısrar etmenin sebebi ne.Olmuyor işte.Deneme tahtası değil ki Beşiktaş.Öyle olsa bile senin bunu ta geçen sene çözmüş,halletmiş olman lazım.İki kupaya bakarak "tamam çözmüş" dememiz lazım ama oynanan ilk yarı hiç de öyle söylemiyor.

Herkesler Fenerbahçe nin devre arasında radikal bir karar alıp kadroda köklü değişiklikler yapması gerektiğini düşünüyor.Asıl bizim yapmamız lazım o değişikliği.Ama en tepeden başlayarak.Başkanından mesela.Gerisi çok kolay.Çünkü her zaman balık baştan kokuyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder