15 Mart 2010

Yolacak kaş kalmadı

Geçen senenin son maçının şampiyonluk maçımızın tekrarı gibi bir maç oldu aslında.Bizimkiler aynı kafayla çıkmışlardı maça.Yemişim tekniğini,taktiğini.3 puanı alalım da nasıl alırsak alalım havasında.Geçen sene şampiyonluğu getiren golü atan Holoşko dün gece yazmasa yine herşey heba olacaktı bir kez daha.Maç,3 puan,gol vs herneyse de beni dün akşam gıcık eden adam İbrahim Kaş oldu.Oysa şu takımda hem altyapıdan gelmiş olması hemde oynadığı mevkiye aykırı duran stiliyle en sevdiğim birkaç oyuncudan biriydi.Kaş yapayım derken göz çıkarmak tabiri basit kalır yaptığını tarife."Ben bu akşam ne yapsam da takımımı yaksam" der gibi acayip hareketler yaptı durdu kaşını-gözünü sevdiğim.Dün akşam takım çuvallamadıysa yatsın kalksın Rüştü'ye dua etsin.İbrahim'in her pisliğini temizlemekle geçti zavallının 90 dakikası.Üstüne birde bu sahalarda pek göremeyeceğimiz bir hareket yaptı ki eşek değilse federasyon bu seneki fair-play ödülünü ona verir artık.Hakkıdır çünkü.Denizlispor başkanı bile soyunma odasına kadar gelip hareketinden ötürü tebrik etmiş Rüştü'yü.

Amansız hastalığa yakalanan hastalara doktorları "en kötüsüne hazırlıklı olun" tavsiyesi verirler.En kötüsünü daha baştan kabullenin ki kötü haberi aldığınızda yıkılmayın diye olsa gerek.Takımın bu seneki gidişatından hareketle bende en kötüsünü kabullenip en azından bu seneki ahvalimizden ümidimi kesmiştim.Futbol konuşulan arkadaş ortamlarında,burda falan "bu takımdan bi cacık olmaz abi" havalarındayımsa sebebi bundandır.O arkadaş ortamlarında ki,herkes "Fener bitti,Galatasaray'da da iş yok,son haftaya kadar Bursa ile kapışırsınız" diyenlere muhalefet etmekle geçiyor günlerim.Tüm Beşiktaşlı kardeşlerime de tavsiye ediyorum.Sizde deneyin.İşe yarıyor gerçekten.En azından kaybettiğimizde sinirden kudurmuyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder