Anadolu'da bir söz vardır -ki benim kullanmayı çok sevdiğim bir söz."Avucuma ne tükürdün ki,yüzüne çalayım" diye.Bugüne kadar bana ne verdin ki,istediğinde sana vereyim anlamında şahane bir atasözü.Geçen sezon takım tel tel dökülürken,bizi geleceğe dair az da olsa umutlu bırakan tekşey takımın savunmasıydı.Çünkü o savunmanın ortasında Ferrari ve Sivok gibi iki duvar vardı.Özellikle ligin ilk yarısında harika bir uyum yakalamışlar önlerinde oynayan Ernst ve Fink'in de katılımıyla ilk yarı sonunda takım ortalamanın altında gol yemiş.Önceki sezonların ortalamalarına bakmak yeterli.Hatta bırakın ortalamayı-istatistiği,geçen sezon köşe yazarlarına,bloglara,taraftar forumlarındaki yorumlara bakın.Taraftar hangi oyuncu için ne düşünüyor.Birden sekize kadar sıralama yapsak ilk dört oyuncu kesinlikle Bobo-Ferrari-Sivok-Ernst olurdu.Fink'in iyi performansını İnönü'de ki Fenerbahçe maçının haricinde hatırlayan var mı?.Peki ya deprem gazıyla oynadığı Kayseri maçının dışında Tello'yu.Holosko'nun ilk yarı ayağı sakattı,ikinci yarı düzeldi,yine ortada yoktu.Bonservis bedeli dışında bir muhabbette adı geçtimi Tabata'nın peki,attığı iki gol dışında?.Delgado'nun sözleşmesi donduruldu tamam da dondurulmadan önce ki halini de biliyoruz.
Durum böyleyken,üstelik yönetimde bunun farkındayken Ferrari ve Sivok isminin ortalıkta dolaşmasını ve birtakım Beşiktaş taraftarının da bunu ciddi ciddi tartışmasını anlamsız buluyorum.Kendimce bunun iki sebebi var.Ya yönetim iyi bir teklif karşılığında bu iki adamı veya en azından Ferrari'yi göndermek için taraftarın nabzını yokluyor ya da Galatasaray medyası öteden beri göz koydukları bu oyuncuları Galatasaray'a transfer ettirmek için ortaya zarf atıyor.Her iki senaryoda birbirinden iğrenç.Beşiktaş yönetimine tavsiyem Schuster,Quaresma ve Guti transferleriyle oluşan bu güzel havayı bozmamanız yada birilerinin gazına gelmemenizdir.Aksi halde iyice kısılan "yeteeer" seslerinin kulağınızda çınlaması da yakındır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder