09 Ağustos 2010

Peki ya yerli sorunu?

Beşiktaş yaklaşık iki aydır yabancı futbolcuyla yatıp yabancı futbolcuyla kalkıyor.Hilbert,Quaresma ve Guti geldi.Zaten şişkin olan yabancı kontenjanı daha da şişti.Şimdi de kim gitmeli hesapları yapılıyor.Kim kimin yerinde oynar,kim kime alternatif olur deniyor.Ben Beşiktaş'ın şu an itibariyle sahaya sürülecek yabancı oyuncular konusunda fazla bir probleminin olduğunu sanmıyorum.Beşiktaş son bir ayda dört resmi bir özel maç yaptı.Hepsi de Avrupa takımlarıyla.Görünen köy kılavuz istemez,tribünden görünen şeyle hocanın gördüğü şeyin farklı olduğunu sanmıyorum.Sahaya sürülecek altı yabancının beşi Guti,Quaresma,Ernst,yeni bir santrafor alınmazsa Bobo,Ferrari veya Zapo oacak.Tek sorun altıncı yabancı kim olacak.Bu sorunun cevabı ise yabancı oyuncularda değil.

Dün Rıdvan Hoca ender mantıklı analizlerinden birini yaptı ve şöyle dedi;"Ligi en iyi yerli oyunculara sahip olan takım şampiyon bitirecek".Sadece Beşiktaş'ın değil süperligdeki 18 takımın da ortak sorunu bu olacak."Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" in yeni versiyonu."Bana yerlilerini söyle sana yabancılarını söyleyeyim".Yerli oyuncuların çok iyi olacak.Olmazsa olmaz kural budur bence bu sene.Hatta kendi mevkisinde rakipsiz bir yerli oyuncun olsa bile onun alternatifi de yerli olacak.Çünkü 6+ kuralı var.Bu konuda en şanslı takım şüphesiz Galatasaray.Çünkü takımın as oyuncularının çoğu yerli.Yerlilerin alternatifi de yerli.6+ kuralını dert etmeyecek nadir hocalardan biri Rijkaard olacak.Belki biraz da Şenol Güneş.

Peki ya Beşiktaş?

Hem karamsar hem iyimser olunabilir takıma bakarak.Önce Necip'in bizleri bugün ve gelecek adına umutlandıran performansı,Schuster'in ortasahaya fazladan bir yerli oyuncu monte etmesini sağlayacak.Libero olarak kullanılabilecek oyuncuların da hep yabancılar olması,Necip'in en azından oradaki kontenjanı bir kişi düşürecek olması hocayı rahatlatacak.

Villareal maçında ise bir başka yerli oyuncu performansını gördük ki,Necip'in ki kadar olmasa bile mevcut şartlarda en iyi alternatiflerden biri olabilir.Adem Ersan'dan bahsediyorum.Geçmişinin iyi olduğunu kendisini yetiştiren hocalardan duyuyoruz.Televizyondan da olsa ilk kez takımda izleyince de öyle çok sırıtan bir stoper gibi durmadı.Şöyle söyleyeyim Galatasaray ve milli takımda o bölgede oynayan Emre Güngör'den daha kötü değildi.Hatta diğer stoperlerden bir artısıda var o da sert oynaması.Kendini geliştirebilirse bu sertliği kart görmeden oyununa yansıtabilir.Tıpkı Necip'de olduğu gibi Ersan'nın bundan sonraki performansı gerideki yabancı kontenjanını bir eksiltebilir.

Geriye kalıyor bekler.Sağlığı ve kafası yerinde bir Toraman kim ne derse desin bu ülkenin en iyi sağbekidir.Yerine göre sağ kanat yerine göre stoper de oynar.Bunun yeteneğiyle değil formayı ve armayı sahiplenmesiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.İyi bir Toraman vazgeçilmezdir.İlk onbire kafadan yazılacak belki de ilk oyuncu olur.Eleme maçlarında Erhan'ın performansına da şahit olduk.Şu an için tam bir sağbek oynar diyemiyorum açıkçası.Oynadıkça kendini ve oyununu geliştirebilir belki.Şu an için sakatlık ve ceza gibi zor durumlarda kullanılabicek bir yedek oyuncu olabilir.

Sol tarafın durumu ise karışık.Bu sene ilk Plzen maçındaki Üzülmez'i izleyeceksek şimdiden tansiyon ilacı alın eczaneden derim.Hırsına diyecek yok ama çok adam kaçırıyor.Topu geri alayım derken de çaresizce faul yapıyor.Atletik bir kanat oyuncusu geçerse karşısına yalan eder bizim deliyi.Stoch veya Dia'yı düşünün karşısında.Mazallah.Üzülmez'in yerine düşünülen ilk isim ise İsmail.Onun geride ki oyunu Üzülmez'den daha beter.Ama bunda İsmail'in bir suçu yok ki.Bu çocuk geldiği günden beri bas bas bağırıyor ben solbek değil sol kanatım diye.Duyabilene aşkolsun.Şu şartlarda Schuster'e de kızamazsın çünkü adamın elinde başka solbek yok.Çare ya stoperlerden birini solbek oynatacaksın yada iyi bir solbek alacaksın.Quaresma ve Guti'nin gelişinden buyana aynı şeyi söylüyorum.Bırakın forvet aramayı.Bobo var Nihat var Onur var(Nobre'yi salla gitsin).Zaten bu sezon forvet arkası oyuncular yüzünden fazla iş düşmeyecek forvetlere,göreceksiniz.

Sezon haftaya başlıyor.Transfer içinde fazla zaman kalmadı.Kaliteli yerli oyuncu alacağım derseniz o iş için zaman yetersiz.Aç gözlü kulüp başkanları yüzünden de vasat üstü bir yerli oyuncu Quaresma kadar paraya mal olacak.Bu parayı da veremeyeceğinize göre geriye tek seçenek kalıyor.Altyapınız ve rezerv takımınız.Hazır önünüzde Necip örneği de varken yapılacak en doğru iş budur.Hem yıllarca emek verip yetiştirdiğiniz çocuklara bir şans vermiş olursunuz hemde böyle yaparak taraftarı da arkanıza alırsınız.Çuvalla para verip dışarıdan transfer ettiğiniz bir oyuncu kötü oynarsa yuhalanır,onu transfer eden yönetimi de yuhalar icabında.Ama altyapıdan yetişip A takımda oynayan bir oyuncu kolay kolay yuhalanmaz.Al işte bir Serdar Özkan'a kaç sene tahammül etti bu taraftar.Altyapıdan gelmiş olmasaydı yarım sezon kalabilirmiydi bu takımda.

Yönetici Serdal Adalı'nın bir röpörtajında okumuştum."Schuster altyapıdaki oyuncuları değerlendireği sözünü verdi" demişti.Daha rezerv takımda oynatılmadan Sezer'in Rize'ye kiralık verilmesiyle çelişkili olsa da Schuster'den verdiği sözün arkasında durmasını bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder