29 Aralık 2010

Fon işi

Beşiktaş başkanı dün akşam katıldığı televizyon programında bazı açıklamalarda bulundu.Konuşmanın içerisinde (bilerek veya bilmeyerek) bu yayının kendi isteğiyle yapıldığını söyledi.Bu sözden yaklaşık olarak çıkardığım anlam malum gazetenin Almeida transferinin bir fon organizasyonu tarafından gerçekleştirildiği haberi üzerine bu yayına katılmak ihtiyacı hissetiğini söylemesiydi.Başkanın ortalama bir gazetenin bir haberi üzerine geçmiş alışkanlıklarını bozarak kendini televizyona çıkıp açıklama yapmak zorunda hissetmesini manidar buldum biraz.Bu adamla yaşadığımız ıztırap dolu altı senenin sonunda yaptığı her işin ardında bir çapanoğlu aramak da adetimiz oldu maalesef.Suçlu biz değiliz elbet.Adam olsaydı da her lafına güvenseydik.Şimdi televizyonda "ben de mükemmel değilim,hatalarım olmuştur" diyor da,be mübarek zamanında kalkıp taraftarına söyleseydin ya bu sözleri.

Neyse konu o değil,asıl mevzuya dönelim.Almeida Beşiktaşımıza transfer edilmiş,hayırlı uğurlu olsun.Başkanın dün akşamki sözlerinden sonra transferden çok transferin yöntemiyle ilgili aklımız karıştı biraz.Salt malum gazetenin haberi olsa sallar geçerdim de üstüne bizzat başkanın konuşmasını gerektirdiğine göre dallı-budaklı bir mesele olsa gerek diye düşündüm.Hepi topu on dakikada anlatılan konunun birkaç noktası dikkatimi çekti.

Mesela;programda bu fonun adını bile anmadı başkan.Gazete haberinde İranlı bir iş adamının kurucusu olduğu İngiltere merkezli bir şirket olduğu yazılıydı.Media Sports Investments isimli bu şirket-fonun internet sitesine girdiğinizde karşınıza sadece iletişim için bırakılmış bir mail adresinden başka birşey çıkmıyor.Ama aynı ismi google'a yazıp arattığınızda ise karşınıza bir sürü pislik çıkıyor.Abramoviçler,bugünlerde kaldırdığımız her taşın altından çıkan savaş taciri Berezowskyler,ne idüğü belirsiz Joorabjihan ve daha niceleri.Brezilyanın önde gelen kulüplerinden Corinthians'ın Sorosvari bir operasyonla ele geçirilmesi,Güney Amerikalı futbolcularının insan kaçakçılarına taş çıkarır yöntemlerle Avrupa kulüplerine getirilip pazarlanması vs...Dedim ya,yaşasın internet.Şimdi Beşiktaş başkanının sözünü ettiği fon bu fon mu değil mi?.Gördüğüm onca karanlık şeyden sonra içimden inşallah değildir diye geçirmiyor değilim.
Sonra;başkan bu fonun Avrupanın önde gelen dört-beş kulübüyle daha çalıştığını  ancak gizlilik anlaşması nedeniyle isim veremeyeceğini söylüyor.Eğer bu kar amacı güden bir organizasyon ise ve gerçekten de Avrupa'nın önde gelen kulüpleriyle çalışıyorsa ileride yapacağı işlere referans olması  ve işini daha da büyütmesi için bu kulüpleri şimdiden açıklaması daha mantıklı değil mi?.Bak kardeşim bunlar benim çalıştığım kulüpler,bunlarda benim anlaşma yaptığım futbolcular demesi gerekmez mi?Bu nasıl kar amaçlı bir şirket-fondur ki kendisine daha fazla para kazandırması muhtemel reklam yapılmasına bile müsaade etmiyor.

Bir diğer konu -ki gazete haberi doğruysa;herhangi bir anlaşmazlık durumunda İngiliz yasalarının geçerli olması durumu.Neden uluslararası yasalar değilde sadece İngiliz yasaları.(onu da araştıracağım).Madem iş İngiliz yasası çerçevesinde çözülecek,o zaman bu işin içinde FIFA ve UEFA'nın yeri nedir,kulüp veya futbolcunun tahkime gitme hakkı ne olacak...

Uzayıp gider bu sorular.Uzayacak da.

Başkanın bu işi anlattığı kelli felli adamlar "başkan sen bu işi yap,heykelini dikerler valla" demişler.Heykel çoktan hazır da kaidesi hangimiz olacağız acaba?

1 yorum: