23 Ocak 2010

Test öncesi


Bu ülkede bir futbolcu transfer edildiğinde yerine getirilmesi gereken iki ritüel vardır.Birincisi havaalanında hayvani bir kalabalıkla karşılamak(ve mutlaka adamın boynuna atkı takmak),ikincisi de imzadan evvel bir hastaneye götürüp sağlık testine sokmak.Son olarak Galatasaray'ın son transferi Jo'yu görünce koşu bandında bantlar,kablolar içinde,bilmeyen arkadaşlar için hatırlatayım dedim.

Resimde gördüğünüz testin adı efor testidir.Vücudun muhtelif bölgelerine gördüğünüz beyaz bantlar yapıştırılır.Bu bantlara da bilgisayara bağlı elektrotlar takılır.Sonra koşu bandının üzerine çıkarılıp artan ve azalan tempoyla koşturulur.Bunda amaç harcanan eforu ve bu eforun kalbe olan etkisini ölçmektir.Bir nevi vücudun dayanıklılığını ölçmek gibi.Birçoğunuz eminim biliyorsunuzdur bütün bunları,ama çoğu kişiniz bilmediği bu teste girmeden önce yapılması gereken bir hazırlık aşaması.

Gördüğünüz bantların vücuda yapışması için bir nevi jel sürerler evvel.İşte o jelin bandı tutabilmesi için de o bölgede hiç pürüz olmamasıdır.Pürüzden kasıt kıl,tüy vs..Yani testten evvel o bölgeyi traşlamanız lazım efendim.Cillop gibi olması lazım afedersiniz.Başıma geldiği için biliyorum.Siyami Ersek Hastanesinde bu teste girdim ben.Tabi kimse bir şey demediği için,traş-mıraş hak getire.Testi yapacak teknisyen benim göğsümdeki Çamlıca Korusunu görünce bildiğin oha falan oldu.Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.Tıpış tıpış döndük eve tabi.Traş olduktan sonra derisi yüzülmüş koyuna döndüm lan.10 gün sonra yaptık testi.

İkinci gidişimde,bu sefer ben tedbirsiz gelen diğerlerini makaraya aldım tabi.Hele birisi vardı ki sorma.Ben kendiminkine koru diyorsam bu adamınki abartısız Amazon ormanı.Traş olduktan sonra da görmek isterdim herifi.Postu yüzülmüş ayıya dönmüş mü diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder