11 Mart 2010

Belediye işi

Beşiktaş-Belediye rekabetinin öyle onlarca yıla uzanan bir geçmişi yoktur ama bize en ağır hasarı verdiren takımda odur ne hikmetse.Havamız uysa suyumuz tutmaz.Belediye süperlige çıktığından bu güne 6 maç yapmışız ve sadece bir kez (o da sidik zoruyla) yenebilmişiz.Hani şu bütün belediye futbolcularının Yatık Emine'yi oynadığı maçta.Fener geçen hafta takılmış,Cimbom bu hafta.Bursa desen maşallah yardırıyor.E bu şartlarda azıcık da olsa(azıcık ama) ümitlenmemek elde değildi.Stada girdiğimde benim gibi düşünen otuzbin kişi daha olduğunu görünce daha da bir rahatladım açıkçası.Başka zamanlarda başlamadığımız gibi başladık maça.Son dört-beş maçtır kaybolmuş gibi görünen coşku geri gelmişti.Sağdan ve soldan-ortadan hiç yok bindirmelerle geçti ilk yarı.Bir on dakika daha oynansa Toraman'la Delinho'nun ciğerleri patlarmıydı diye münakaşaya bile girdim Tuğrul Abiyle.İlk gol Bobo için bir alamet-i farika oldu artık.Sırtı dönük topu al,ezmeden-kaptırmadan bir çengelle kaleye dön,ve şutla.Bu kaçıncı oldu ben sayısını unuttum.Bobo yazmaya devam ediyor.İyiki de ediyor.İkinci yarıda da kaybolmadı takımın coşkusu.Bu hayret verici bir şey.Çünkü takım yaşlı.Bir tek Necip'de düşürmeye yetmiyor ortalamayı.Soldan Deli,sağdan ve bazen ortadan Toraman bıraktıkları yerden devam ettiler ikinci yarıya.İkinci gol için birincisi kadar beklemedik.Ferrari'nin belediye kontra atağını kesip dokunduğu top Holosko'yla buluşunca anladık anca,bizim İtalyanın ne yapmaya çalıştığını.Meğerse asist yaparmış bizim Mağripli baro.Yersen tabi.Üçüncüye bir kez Bobo,iki kez Holosko yaklaştı ama olmadı.Buna da şükür diyen otuzbin kişiyle beraber derin bir nefes alıp,Çamlıca tayfasıyla beraber yavaşça kaykıldık semte doğru.Şampiyokluk için zaten hiç olmayan umudumu Antep'te tamamen yitirmiştim zaten.Bu saatten sonra da pupa yelken gideceğimize hala inanmıyorum açıkçası.Kazanınca mutlu olabilmek bizimkisi.Zaten her zaman şampiyon olacağız diye desteklenmezki takım.Di mi ya?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder