Yarın bütün gazete manşetleri,bütün haber bültenleri böyle çıkacak karşımıza.
"Unutmayacağız,unutturmayacağız" diyecekler birde.
İnanmayın,he deyin geçin siz.Çoktan unuttuk,unutturduk biz.
Bina güçlendirmesi,
Uygunsuz araziye inşaat yasağı,
Zorunlu deprem sigortası,
Halkı biliçlendirme...
Bunları yapacaktık sözde.Yapacaktık ve canımız yanmayacaktı bir daha.
1999 depreminde İstanbul-Ataşehir'deki evimde oturuyordum.11 yıl sonra hala aynı evde oturuyorum.Bugüne kadar ne belediyeden ne de devlet kurumlarından bir Allahın kulu gelip bakmadı.Bu ev güvenli midir,depreme dayanıklı mıdır,kolay tahliye edilebilir mi?.Bakan olmadı,soran olmadı.
Taksim meydanından Şişli'ye doğru koca bir cadde uzanır.Cumhuriyet caddesidir orası.Ve o yol bir afet anında öncelikli olarak ambülansların,kurtarma araçlarının,itfaiyenin,lojistik araçlarının kullanacağı yoldur.Taksim meydanından Mecidiyeköy istikametine giden herhangi bir araca binin ve saat tutun.Bakalım çevreyoluna kaç dakikada çıkabiliyorsunuz.
Kaçış alanları yaratılacaktı şehir içinde.New York'ta ki Central Park,Londra'daki Hyde Park benzeri.Afet sonrası 12 küsur milyon insanın ilk şoku atlatana kadar hayatını devam ettirebilmesi için.Ne oldu onlara peki?.Nereyi yıktınız da kaçış alanı açtınız?.Açmayı bırak,açık olanları bile kapatıp diktiniz binaları.Halkalı'dan Ümraniye'ye nerde boş bir arsa bulduysanız açık artırmayla sattınız.Karayolları arsası,İETT garajı vs..İstanbul'un merkeze yakın olup da binlerce dönüm boş arazisi olan Ataşehir'e yaptıklarınızı saymıyorum bile.
Büyük gün gelipde gök kubbe başımıza yıkıldığında,enkazın başına çöküp sorma AKUT'çu kardeşim "orda kimse var mı?" diye.
Bu kafayla devam ettiğimiz sürece orada hep birileri olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder