Farkında mısınız artık üç büyük takımın taraftarları eskiden olduğu gibi birbirini yemiyor.Herkes kendi camiasının problemlerine o kadar odaklanmış ki rekabet neredeyse unutulmuş.Galatasaray'ın elinden Stoch'u kapan Fenerbahçe'nin bu hamlesinin geçen yılki Topuz hadisesinin yanında esamesinin okunmaması gibi mesela.
Çünkü artık herkes önce kendi takımına,kendi kulübüne bakıyor."Siz şöylesiniz biz böyleyiz" in yerini gönül verdiği renklerin bugünü ve geleceğine dair kaygılar almış durumda.Bu açıdan bakarsak potansiyel taraftar kitlesinin yüzde 80'ini belki daha fazlasını oluşturan üç büyük takım taraftarının yavaş yavaş bir karakter değişimi yaşadığı sonucuna varıyorum.
Fenerbahçe ve Galatasaray hocasıyla bozuk.Hoca tercihi doğrudan yönetim marifeti olduğundan yönetimle de bozuşuklar.Beşiktaş'ın hoca sorunu yok ama altı yıldır devam eden kronikleşmiş başkan sendromu var.Transferlerde bu işin tuzu biberi.Hele bir de elde patlarsa.Öyleki Quaresma gibi birinin transferinde bile acaba oynarmı diye düşünen yığınla Beşiktaşlı var.O bile bir çırpıda kabullenilmiyor.
Sonuçta istediğimiz de bu değil mi?Herşeyi gözü kapalı kabullenen,sormayan,sorgulamayan taraftar yerine aldığı formanın,kombinenin hesabını sormaya cesaret edebilen bir kitle.Bilinçli taraftar yani.
Yanlışın olduğu yerde değişim iyidir de önemli olan sonuç alabilmektir.Gelinen nokta bu sonucun alındığını gösteriyor.Misal mi?
Demirören ve ekibinin taraftar baskısıyla beşinci sınıf paçoz yabancılara verdiği paralara,onlardan daha iyisini daha isimlisini transfer etmesidir.Aziz Yıldırım ve ekibinin yine taraftar baskısıyla Daum'u yollayıp Aykut Kocaman'ı teknik direktör yapmasıdır.Adnan Polat ve ekibinin geçen yıl ki şaşaalı transferlerinin elde patlamasının yarattığı taraftar baskısıyla bu yıl transfer işinde yoğurdu üfleyerek yemesidir.
Çünkü artık onlar da biliyor ki bu işin öznesi taraftardır.Taraftara rağmen icraat yapan başkan ve yönetim herkesten çabuk yıpranır.Daha da önemlisi artık taraftar da artık özne olduğunun farkında.Yoksa yerlerde sürünen kombine ve forma satışlarını nasıl izah edeceğiz.
27 Haziran 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder